Beşiktaş'ı adım adım takip eden muhabirimiz Orhan Yıldırım'la 4 soru, 4 cevap... 22.7.2008
Üzülmez de, Toraman da yaptıklarının farkında. Takım için çok önemli isimler. Yapılacak iş belli: para cezası yükseltilmeli, ikisi de kulübe kazandırılmalı.
1 Kadro dışı kalan İbrahim Üzülmez ile İbrahim Toraman affedilmeli mi? Takım kaptanları İbrahim Üzülmez ve İbrahim Toraman’ın yaptığı hareketler yakışmadı. Zaten bunun farkındalar. Hatalarını anlayıp özür dilediler. Af bekliyorlar. Ancak burada suçlular var. Önce kampın kafile başkan Kenan Öner. İkinci sırada Ertuğrul Sağlam ve son olarak da Sinan Engin. Öğle yaşanan ilk olayın ardından her iki oyuncuyu çağırıp, gerekeni yapabilirlerdi. Oysa, Sağlam bu konuda tecrübeli. Scala döneminde, Başkan Bilgili, takımın huzurumu bozup gruplaşmaya neden oluyor gerekçesi ile Zürih’teki kamptan gönderip, Samsun’a takas olarak vermişti. Üzülmez ve Toraman’ın kesinlikle bu takımda kalması lazım. Üzülmez, sol kanatta yine forma giyerdi. Toraman, ligde yerli olarak Servet ile birlikte en iyi iki stoperden birisi. Yapılacak iş; gerekirse para cezasını 150’den 300 bin YTL’ye çıkartmak. Zaten kaptanlık apoletleri söküldü. İkisi de affedilip kampa götürülmeli. Aksi durumda fatura oyunculara değil, kulübe kesilmiş olur. Sezon içinde bu takım, iki oyuncuyu da çok arar. Pascal örneği gibi, her kötü sonuçta dillere beste olurlar. 2 Geçen sezon savunmasında sıkıntı yaşayan Beşiktaş’ın defansı bu sezon ne durumda? Teknik ekip, büyük bir yanılgı içinde. Geçen yıl Beşiktaş savunması eleştirildiği kadar kötü değildi. Asıl sorun orta alandaydı. Delgado ve Ricardinho sadece ofansif oyunda kaldılar. Serdar Kurtuluş hep sakattı. Cisse, yalnızları oynadı. Biraz Tello ve Serdar Özkan geriye yardımcı olmaya çalıştı o kadar. Arkadan çıkan her top duvara çarpar gibi geri döndü. Orta alanda rakiplere karşı bu kadar açık verirsen, arkadan sıkıntı yaşarsın. Sağlam, bunlara rağmen savunmaya üç yabancı aldırdı. Aslında aynı dili konuşmaları avantaj. Bir o kadar da, diğerleri ile anlaşamamakta dezavantaj. Alınan oyuncuların kalitesinden şüpheliyim. İlk etapta gördüğümüz durum şu, çok profesyonel, istekli, iyi niyetli oyuncular. Ama sahadaki performansları bunun tam tersi. Şöyle örnek verirsek daha da iyi anlaşılır. Sivok; Toraman’dan, Zapotocny; Gökhan Zan’dan, Seriç; Üzülmez’den çok gerideler. Genç Emre Özkan bile hepsinin önünde. Hazırlık maçlarındaki görüntüleri bu. Defansa; tedavi yapılsa da yanlış teşhis yüzünden henüz çare bulunamamış durumda. 3 Transferi büyük ölçüde bitiren Beşiktaş’ın kadrosu, şampiyonluk için yeterli mi? Beşiktaş’ın kadrosu geçen yıl da şampiyonluk için yeterliydi, şimdi de yeterli. Hakem ve kenar yönetim kayıp puanlarda yaptıkları yanlışlarla birbirleriyle yarıştılar. Burada sorgulanması gereken teknik ekip. Öncelikli olarak kondisyonere ihtiyaç var. Bir inat uğruna alınmıyor. Bu, Mutlu Topçu’nun yapacağı iş değil. Sağlam da sadece teknik konulara girmeli. Tıpkı, daha önce bu takımı şampiyon yapmış, Milne, Daum ve Lucescu gibi. Kadroda giden ve gelenlere baktığımızda fazla bir değişim söz konusu değil. Mesela Baki gitti, yerine alınan Tuna daha da geride. Ekrem takıma artı güç verecek yapıda değil. Uğur İnceman’ın akıbeti, Burak ya da İbrahim Akın gibi mi olacak kestirmek zor. En belirgin özellik, kulübenin zenginleşmesi. Sağlam, alternatifli kadroya sahip oldu. Rakibe göre, kadro seçeneği mevcut. Örneğin, Serdar Kurtuluş - Uğur ikilisi çift ön libero oynar. Cisse, savunmada denendiği üzere görev yapabilir. Ekrem, Ali, Serdar Özkan sağ, Mehmet, Tello, Seriç, Aydın gibi isimler solda rahatlıkla kullanılabilir. Savunmada genç Emre Özkan, forvette Batuhan gibi isimler istim üstünde. Delgado, Nobre, Bobo, Holosko ofansif oyunda etkili ayaklar. Kalede Rüştü gibi bir tecrübe var. Ama özellikle Delgado ve Rüştü’nün takımdan ayrı kalmaları, büyük problem yaratır. 4 Beşiktaş’ın kadrosunda önemli isimler var. Ancak yeni sezonda Sağlam’ın en büyük silah kim olur?Bu soruyu, yarıştaki diğer rakipler için bir çırpıda cevaplarız. Kartal adına en doğrusu, ‘silahlar’ olmalı. Çünkü birbirini tamamlayan isimlerin performansı bunu netleştirecek. İlk akla gelen elbette Holosko. Slovak oyuncuyu kimse durduramaz. Onun bunu yapması için de, Delgado’nun gününde olması gerekir. Aynı şekilde kafası rahatlayan Bobo, çok istekli başlayan Nobre, arkadan etkili çıkan Tello, Serdar Özkan da bu silahlardan. Özetlemek gerekirse, ‘ağır top’ Holosko ama tek başına etkili olamaz. Bir de ataşleyicisi olması lazım. Bunu yapacak en uygun nişancı da Delgado’dur. Ve elbette, en geride yılların tecrübesi Rüştü. Bunu da göz ardı etmemek lazım.