Cinsel İlişkiye Hazırlık
1. ATMOSFER
İnsan yapısı, öteki yaratıkların tersine heyecanlara karşı davranışta bulunabilme yeteneğine sahip bir ruh ile donatılmıştır. Bazı ayrıklıklar dışında, cinsel ilişki için uyarılmaya bir hazırlık aşaması gereklidir.
Bu faaliyet doğrudan doğruya bedensel uyarılmayı içine almaz. Cinsel isteklerin uyarılması daha çok görme, koklama ve işitmeyle olur. Değişik türde uyarılmaların oluşturduğu cinsel atmosfer, cinsel istekleri doğal yoldan sağlar; vücut ve ruhu, her ikisini birleştirir.
Duyguları okşayan müzik, renkler, sanat, resimler, davranış ve kokuların önemi gayet iyi bilinir. Fakat bunların en önemlisi karşılıklı konuşmadır. Dr. Van De Velde cinsel ilişkiye hazırlık yollarının en etkilisinin konuşma olduğunu kesinlikle ileri sürmektedir. En önemlisi ise sevgidir ve bunun etkisi kendi kendisine telkin ve karşılıklı telkine bağlıdır.
Gündelik evlilik yaşamında konuşmanın önemini unuturuz. Koca içini çekip, şöyle söyleyebilir: “Ben sana sevgi üzerine ne biliyorsam, hepsini söyledim.” Evli bir kadın utangaç bir bakışla şöyle diyebilir: “Erkeğin görevi bu konuda kadınla konuşmaktır.” Her ikisi de haksızdır. Erkeğin okşamalarından mutluluk duyan kadın, tatlı aşk fısıltılarıyla karşılık verir. Kadın ara sıra bazı sözler duymak ister. Fakat, bu, her şey olup bittikten sonra, insanın nefesini kesici bir yığın sıfat işitmek istediği anlamına gelmez.
Kadın, “seni seviyorum”, gibi içten kelimelerin söylendiği bir konuşmadan mutlu olur. Her ne kadar erkek sevgi sözleri söylemeye pek fazla yanaşmasa da, kendisine sevgi dolu sözler söylendiğinde, bundan hiç de hoşlanmaz değildir. Hatta bu gibi sözler, onda cinsel istek bile uyandırabilir.
Erkek ve eşi, evlilik öncesi yılları ve evliliklerinin ilk zamanlarını anımsamalıdır. O zamanlar nasıl aşk fısıltılarının özlemini duymuşlardır! Sevgi dolu sözlerin onları sadece manevi sevgiye uyarmakla kalmadığını, aynı zamanda düzenli, sürekli kendisini yenileyen bir sevgiyi sağladığını hiç bir zaman unutmamalıdırlar.
Aşk oyununa götüren, gitgide koyulaşan atmosfer içinde, bölgesel uyarılma daha başlamadan, cinsel organların içindeki irade dışı salgılama çalışması başlar. Bu da cinsel ilişkilerin bir sonraki aşamasına, okşamalara götürür.
2. HAZIRLAYICI OKŞAMALAR
Cinsel ilişki öncesinde okşamalar sadece kadın için gerekli değildir; erkeğin de buna gereksinimi vardır. Heyecan öpüşmeyle başlar, kucaklamalarla, vücudun çeşitli kısımlarının, özellikle cinsel organların ilişkisiyle artar. Çoğunlukla okşamalara erkek başlar. Bu, evliliğin ilk zamanlarında yeterli olabilir; fakat kendisi okşamalara başlamayı reddeden kadın, kısa zamanda kocasının sevgisini yitirecektir. Öte yandan okşamalar salgılamayı artırır, kanın cinsel organlara dolmasını sağlar ve cinsel ilişki için hazırlıkları tamamlar.
Erkek, kadın kadar çok sıvı salgılamaz. Bu az oluş büyük bir sorun değildir. Fakat kaygan sıvıyı kadının çok az salgılaması, cinsel ilişkiyi zorlaştırır ve cinsel ilişkiden sonraki aktiflik üzerine olumsuz etki yapar.
Aşk fısıltıları kolayca okşamalara götürür; eşlerden biri ötekini yönetmeden, her ikisi birden aynı anda da buna başlayabilirler. Cinsel birleşim sırasında erkek ve kadın normal olarak bir sessizlikler ve karanlıklar dünyasına gömülürler ve böylece büyük bir zevk tadarlar. Fakat bu, odanın karanlık olması anlamına gelmez. Aşk fısıltıları ve arada dile getirilen mutluluk itirafları, çifte karşı konmaz, bedensel bir heyecan, libido sağlar ve onları sadece kendilerine ait olan bir dünyaya götürür.
Burada erkeğin ve kadının dikkat etmeleri için bazı uyarılarda bulunmak gerekir. Cinsel organlar başlangıçta daima yumuşak hareketlerle uyarılmalıdır. Daha sonra, salgılama başlayınca, uyarma gitgide artırılabilir. Başlangıçtaki birdenbire, şiddetli uyarma, acı hissi ve iltihaplanmaya neden olabilir.
Özellikle penisin baş kısmına sabırsızca yapılacak kuvvetli uyarmalardan kaçınılmalıdır. Bazıları kadının kaygan salgısı az olduğunda tükrüğe başvurur. Fakat buna tam anlamıyla güvenilmemelidir. Bunun yerine salgının doğal yoldan çıkışını başka şekilde sağlamaya çalışılmalıdır.
Tutkulu okşamalar, kuvvetli uyarılmanın tek yoludur. Dört gözle beklenen anda hareketlerin yavaşladığını ve yumuşadığını akıldan çıkarmamamız gerekir. Ritmik uyarmalar zevk duygusunu artırmak için çok etkili olabilir.
Evlilikte okşamalar, evlilik öncesindekilerden pek az farklıdır. Her türlü okşama, hatta cinsel organların ağız yolu ile uyarılması bile doğal ve normal olarak kabul edilmelidir. Eşlerden her biri, aralarına soğukluk girmemesi için, hangi çeşit okşamaya başvururlarsa vursunlar, vücutlarını temiz tutmalıdırlar. Her gece yatağa girmeden cinsel organlarını yıkamaya alışmalı, ilişkide bulunmasalar bile bunu savsaklamamalıdırlar.
Akşamları banyo yaptıktan sonra tuvalete giderlerse de yıkanmalıdırlar. Çünkü, cinsel organlar vücut dışkılarını dışarı atmaya da yarar. Bu gerçek, cinsel yaşamda unutulmamalıdır.